28 Şubat 2013 Perşembe

Ruşeym sen ne kadar yararlı bir şeymişsin öyle!


Ruşeym kelimesini ilk duyduğumda uzak doğuya ait bir baharat filan sanmıştım ne yalan söyleyeyim :) Bundan yaklaşık 5-6 ay önce kendilerinin ne kadar faydalı bir şey olduğunu öğrendim. Yavaş yavaş keşfedilmeye başlansa da birçok kişi tarafından henüz bilinmiyor. Avrupa ülkeleri ve Amerika'da yaygın olarak kullanılıyor.

Peki, bu ruşeym neymiş? öncelikle ona bakalım Dünyada wheat germ olarak bilinen, buğdayın en tepesindeki embriyosuymuş. Bu değerli besin, buğdayın işlenerek una dönüştürülmesi sürecinde özel ayrıştırma işlemleri sonucunda 1 tonundan sadece 1 kilogram elde ediliyor.

Gelelim yararlarına, e vitamini açısından  zengin, lif ve besleyici değerleri yüksek ruşeym, sindirim sistemine iyi gelip kan şekerini dengeliyormuş.



Faydalarına devam edecek olursak, Ruşeym Doğal afrodizyak özelliğine sahip. Yakın zamanda ruşeymden vitamin tabletleri üretimi de planlanıyor.
 E vitamininin yaşlılığı geciktirici özelliği ve vücutta hücre zarının dayanıklılığını sağlaması dolayısıyla bağışıklık sistemini destekleyerek kanserin önlenmesinde önemli rol oynar. Ruşeym ise E vitami deposu.
Ruşeymin koroner kalp hastalığı riskini azaltması, pıhtı azaltıcı etkisiyle kanın akıcılığına, diyabetli hastalarda damar tıkanıklarının önlenmesine yardımcı olabileceği belirtiliyor.
 Ruşeymin sinir sistemi hastalıklarında olumlu etki gösterdiği, gözde katarakt oluşumunu geciktirdiği biliniyor.
 Doğanın bu altın sırrı güzelliğe de güzellik katıyor. Özellikle de cilt kırışıklıkları için birebir. Hem kırışmayı önlüyor, hem de azaltıyor.
 Buğdayın embriyosu olarak nitelenen Ruşeym, kısırlık tedavisinde etkin olarak kullanılıyor.

Besleyici değerleri açısından annelere duyurulur. 


Toz olarak satılan ruşeymi birçok yiyecekle karıştırarak tüketebilirsiniz. Soğuk süt ve yoğurda karıştırarak, taze ve kuru meyveler ilave ederek, çorba ve salatalara serperek,  pasta,  kek, börek gibi unlu yiyeceklere 1/2 bardak ekleyerek (sindirim sistemine ve diyete katkıda bulunabilir.) tüketebilirsiniz.


Aktarlarda, marketlerde paket olarak bulabilirsiniz. (Ben Palladium Arifoğlu'ndan aldım.)


http://dogaltedavi.wordpress.com
http://bitkimarket.blogspot.com
http://www.taylankumeli.com
http://www.gurmebebek.com
http://www.dogaaktar.com


Tortellini Severler Buraya :)

Konu yemek olunca, aklima ilk gelen ilk şey  hep makarna olur! şöyle soslu moslu ama. Bazıları  makarnayı yemekten saymıyor, nası olur diyorum sanırım onlar doğru tarifleri hiç tatmadılar :) Oysa ki makarna deyip gecmemek gerek! farkli tariflerle her gün yeni bir yemek yaratabilirsiniz. Makarnayi öyle seviyorum ki :) her gun yesem bıkmam herhalde. Bu kadar cok sevdiğim icin de sayisiz tarif gelistirdim diyebilirim.

Bugün tarifi son derece kolay lezzeti ise doyulmaz olan tortellini tarifimi sizlerle paylasmak istiyorum. Bu tarif için ben ıspanaklı tortellini kullandım, sizler sadece peynirli olanıyla da yapabilirsiniz.


Fırında Mantarlı Ispanaklı Tortellini


Bu tarifin yaninda ızgara et veya fırında somon, peynir tabağı, yeşil salata ve şarapla şahane bir cuma akşamı menüsüne dönüştürebilirsiniz.

Malzemeler;

1 Paket Barilla La Collezione Ricotta ve Ispanaklı Tortellini
 250 gr mantar
1 kutu çiğ krema
Tane karabiber, tuz
Parmesan veya kaşar peyniri


  • Bir paketBarilla La Collezione Ricotta ve Ispanaklı Tortelliniyi bol suda tuz ekleyerek  yaklaşık 13-14 dakika kadar haşlayın. 
  • Mantarları ister ince ince dilimleyin, isterseniz de dörde bölün bir çorba kaşığı zeytinyağı koyduğunuz tavada mantarlar suyunu bırakıp çekene kadar pişirin. (bu noktada isterseniz sarımsakla lezzeti arttırabilirsiniz.) 
  • Vaktiniz varsa bir kutu kremayı ekleyerek bir iki dakikada kremayla pişirin. (dilerseniz kremayı çiğ olarak da fırın kabına ekleyebilirsiniz.)
  • Kaynayan tortellinileri süzerek bir fırın kabına alın ve üzerine hazırladığınız mantarlı kremalı sosu dökün. 
  • Tane karabiberle lezzetlendirin ve üzerine varsa parmesan peyniri yok ise kaşar peyniri (hatta eski kaşarla kaşar peynirini karıştırarak) 
  • 200 derece fırında 10 dk peynirler eriyene kadar pişirin.


Afiyet olsun :)

Her Seyde "Pop Art" Etkisi


Pop art deyince Pop art'ın kült ismi Andy Warhol'in Marilyn Monroe portresi geliyor gozumun onune. Ben bu akima bayiliyorum. Bu yil bir cok urunde pop art etkisini goruyoruz. Tekstil, ev tekstili, dekorasyon, aksesuar, ayakkabı, çanta olsun her seyde bir pop art teması almış başını gidiyor...

Oldum olası severim pop art desenleri nerde ne zaman görsem hemen elim gider. Son zamanlarda gozume carpanlara gelicek olursak bir kısmını paylaşmak istiyorum. Çoraptan, abajura bir çok ürün karşımıza çıkıyor.

Pop art modasinda Markus Lupfer markalı kazaklar kis sezonun vazgecilmezlerindendi. (Şu an indirimde kaldiysa diye soyluyorum beymenlerde bulabilirsiniz.)



Son yıllarda eski işlemeli oymalı koltuklar, pop art kumaşlarla bambaşka bir havaya girdiler. Birçok tasarımcı bu koltukları bulmak için koşturuyor. Eğer elinizde bu koltuklardan varsa hemen kumaş bakmaya başlayın derim. Aşağıdaki koltuğu evinizin antresinde onu tamamlayacak aksesuarlarla bir düşünsenize :)

Evimizin her şeyi İkea'da :) Pop Art tablolar bulabilirsiniz ve fiyatları da çok uygun...
Sandalye, şifonyer gibi mobilyalarda da pop art teması çok hoş görünüyor...